ERKEKTE MEME BÜYÜMESİ  AMELİYATI

JİNEKOMASTİ

Erkek meme dokusunun aşırı büyümesi olarak tanımlanan jinekomasti; multifaktoriel bir rahatsızlıktır ve birçok yazar tarafından kanda östrojen artışı veya östrojen benzeri yapıların artışını suçlu bulmaktadır. Ancak jinekomastinin oluşum nedeni idiopatiktir. Yani sebebi açıklanamayan jinekomastidir.
Testosteron azlığı ile seyreden rahatsızlıklar (Klinefelter’s Sendromu, Testislerin alınması, vs),
Östrojen artışı ile seyreden rahatsızlıklar (Testis tümörleri, böbrek üstü bezi tümörleri, vs),
Şişmanlık,
Böbrek yetmezliği,
Hemodiyaliz,
Hipertroidi,
Hipotroidi,
Karaciğer tümörleri,
Hermefroditizm gibi rahatsızlıklara ilaveten uzun süreli ilaç kullanımları (alkol, amfetamin, simetidin, marihuana, trisiklik antidepresanlar, vücut geliştirmede kullanılan anabolik steroidler, vs) jinekomastinin bilinen nedenlerindendir.

Jinekomastinin üç şekli vardır.

Glanduler tip jinekomasti (Meme dokusunun aşırı büyümüş olduğu tiptir. Yağ dokudan fakirdir)
Bileşik tip jinekomasti (Meme dokusu ile birlikte yağ dokusunun artışı vardır)
Basit jinekomasti (Sadece yağ dokudan zengindir. Meme dokusu normal büyüklüktedir)
Hastanın rahatsızlığının tipinin tespit edilmesi için Mamografi veya Ultrason gibi tetkikler gerekebilir. Bu tetkikler veya muayene sonucunda rahatsızlığınızın tipi tespit edilerek uygulanacak olan tedavi seçenekleri hakkında size bilgi verilir. Jinekomasti tedavisi cerrahidir. İlaçlarla, sporla veya diyetle küçültülemez ve rahatsızlığınız ortadan kaldırılamaz.
Seçilecek cerrahi tekniğin belirlenmesinde jinekomastinin tipi, meme başının yeri (sarkma olup olmadığı), cilt fazlalığı, meme dokusunda kitle veya nodül varlığı önemli rol oynamaktadır.
Cerrahi olarak meme dokusunun fazla kısmının çıkarılması bazı durumlarda tek başına yeterli olabilirken; sarkması olan, aşırı büyük memelerde tedaviye liposuction ve fazla olan cilt dokusu çıkarılması işlemleri de eklenebilmektedir. Birçok hastada ise tek başına sadece liposuction uygulaması yeterli sonucun elde edilmesini sağlayabilmektedir.
Jinekomasti genel anestezi altında yapılabileceği gibi lokal anestezi + sedo-analjezi ile de uygulanabilen bir cerrahi işlemdir.
Meme dokusunun fazla kısmının çıkarılması için meme başı etrafındaki halkanın alt yarısı ile cilt arasından yukarı bakan yarım daire şeklinde bir kesi yapılarak ameliyata başlanır. Meme başı altında bir miktar meme dokusu bırakılarak fazla olan meme dokusu çıkarılır, beraberinde liposuction da yapılabilir bu seçimi hastanın durumu belirleyecektir.
Aşırı sarkma olan ve meme başının çok aşağılara indiği durumlarda cildin çıkarılması da gerekebilmektedir.
Meme başının yerinin normal olduğu, büyümenin yağ dokudan zengin olduğu, aşırı sarkma olmayan hastalarda tek başına liposuction işlemi yeterli olacaktır. Bu işlem için meme katlantı çizginizde, meme başında veya koltuk altına yakın bir yerde 1 cm.yi aşmayan küçük kesileriniz olacaktır. Liposuction negatif basınç üreten bir ortama bağlanmış ince kanüllerle istenilen bölgelerden yağın emilmesi işlemidir. Bu işlem vücudun hemen her bölgesine uygulanmaktadır. En önemli özelliği uygulandığı bölgede yapışıklıklarla iyileşmesi sayesinde aynı yerde yeniden yağ depolanmasının olmamasıdır.
Hangi cerrahi işlem uygulanırsa uygulansın ameliyattan sıkı bir bandaj ile çıkarsınız. Bu bandaj ameliyat sonrası birinci ayın sonuna kadar kullanılmalıdır. Cerrahi çıkarma işlemi yapılmışsa her iki göğsünüzün içinde biriken kanı dışarı tahliye etmek için dren dediğimiz sızıntı toplayıcı küçük plastik rezervuarlarla da çıkabilirsiniz. Bu drenler 2–3 günde çekilecektir. Doktorunuz sizi ameliyat sonrası 2. ve 4. günlerde pansumana çağırır. 7–10 günde de dikişleriniz alınır.
Normal hayatınıza genellikle 3–5 gün içinde dönersiniz. Yüzme ve benzeri kolların aşırı kullanıldığı sporları birinci ayın sonunda yapmanız önerilecektir.
Genel anestezi almışsanız ameliyatınızın yapıldığı hastanede 1 gece kalmanız önerilecektir. Lokal anestezi + sedo-analjezi ile ameliyatınız gerçekleştirilmişse ameliyat sonrası 1–2 saatte evinize gidebileceğiniz söylenecektir.
Önerilen ilaçları almanız ve kontrollerinizi aksatmamanız operasyonun başarısını olumlu yönde etkileyecektir.
Cerrahi olarak meme dokusunun çıkarıldığı vakalarda, liposuction işlemine oranla daha fazla komplikasyon görülmektedir. Bu komplikasyonlar;
Meme başının duyu kaybı
Her iki seçenekte de meydana gelebilen genellikle geçici bir komplikasyondur. Duyunun geri dönmesi bazı hastalarda 6 aya kadar uzayabilmektedir.
Hematom
Her iki seçenek içinde olması muhtemel erken komplikasyonlardan biridir. Hematom ile  karşılaşmamak için ameliyat sonrası baskılı bandaj kullanılması şarttır. Asimetri, aşırı ağrı, şişlik belirtileri verir. Mutlaka müdahale edilip biriken kanın boşaltılması gerekmektedir.

Seroma
Her iki seçenek içinde olması muhtemel geç komplikasyonlardandır. Kanama değil doku sıvısı birikmesidir. Çok nadir ortaya çıkar. Biriken sıvı mutlaka boşaltılmadır.

Enfeksiyon
Tüm cerrahi işlemler sonrasında erken veya geç ortaya çıkabilen bir komplikasyondur. Yara yerinde akıntıyla, ağrıyla ve ısı artışı ile başlayıp devam eder. Damardan antibiyotik tedavisi ile kontrol edilmeye çalışılır ancak kontrol edilemezse bölgenin cerrahi olarak çok iyi bir şekilde temizlenmesi gerekebilmektedir.

Aşırı meme dokusu çıkarılması
Cerrahi çıkarma işleminin kontrolsüz yapılası sonrasında, meme başı altında bırakılması gereken meme dokusunun bırakılmamasından kaynaklanmaktadır. Tedavisinde bu bölgeye yağ enjeksiyonu ile yumuşak doku hacmi artırılmaya çalışılır. Liposuction ile böyle bir komplikasyon görülmez.
Az meme dokusu çıkarılması
Her iki işlemde de yetersiz müdahale yapıldığında ortaya çıkabilen bir sorundur. Tedavi cerrahi olarak veya bazen liposuction ile fazla dokunun alınma işlemidir.

Kötü iz
Tüm cerrahi işlemler izle iyileşir. İzsiz bir cerrahi işlem yoktur. İyi iz kalması için doktorunuz gerekli tedbirleri alacak ve size de bazı önlemlerden bahsedecektir. Tüm bunlara rağmen kötü iz oluşabilir. Veya cerrahi çıkarma işleminde kesi hattının meme başı halkasını aşıp cilde taşması gereken durumlarda iz mutlaka daha belirgin olacaktır.
Bu ameliyatı olmayı planlayan hastaların kafalarına takılan en önemli sorulardan biri “Jinekomasti meme kanseri riskini artırır mı?” sorusudur.
Tüm meme kanserlerinin sadece %1’i erkeklerde görülmektedir. Meme kanseri gelişmesi için jinekomasti olması riski artırmaz. Sadece Klinefelter’s sendromunda meme kanseri riski 60 kat artmaktadır. Sonuç olarak jinekomasti meme kanseri riskini artırmaz.
Bir diğer soru ise “Jinekomasti ilaçlarla tedavi edilebilir mi?” sorusudur.
Cerrahi jinekomasti tedavisinde altın standarttır. Cerrahiye tamamen karşı olan bazı hastalarda testosteron, clomifen ve tamoksifen gibi östrojen karşıtı ilaçlar ve danazol ile sınırlı bir başarı elde edilebilmiştir. Ancak bu ilaçların çok fazla yan etkileri olduğu unutulmamalıdır.
Meme Büyütme
Op. Dr. Orhan Murat ÖZDEMİR
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Bu Konuda Foruma
Katılmak İçin Tıklayınız
Konu ile ilgili sorularınız
için tıklayınız
Dikkat! www.estetikdunyasi.net, bir bilgilendirme portalıdır. Lütfen her konuda öncelikle doktorunuza danışınız.
copyright ©2005  by           info@estetikdunyasi.net
bakınız... diğer konu başlıkları...bakınız... diğer konu başlıkları...